Sıcak günlerde, sağlığı ve iyi olmayı korumak için vücudun uygun hidrasyonu çok önemlidir. Yüksek sıcaklık, su ve elektrolitleri daha hızlı kaybetmemizi sağlar, bu da dehidrasyon ve zayıflığa yol açabilir. Bu nedenle, sıvıların nasıl etkili bir şekilde destekleneceğini ve vücuttaki dengeyi nasıl ele alacağını bilmeye değer.
Yaz aylarında, vücudun dehidrasyonu riski artar ve bu da ciddi sağlık etkilerine neden olur. Ayrıca, yaşlılar için özellikle tehlikelidir. Bu nedenle, neyle uğraştığımızı ve ne zaman endişelenmemiz gerektiğini bilmek için dehidrasyon belirtilerinin ne olduğunu bilmek değer. İşte en yaygın belirtiler:
- Arzu hissetmek,
- kuru ve çatlamış dudaklar,
- iştah eksikliği,
- baş ağrısı,
- Ağız ve dilin kuru mukozası,
- Bozulmuş tükürük,
- sinirlilik ve yorgunluk,
- azaltılmış kan basıncı,
- baş dönmesi,
- kabızlık,
- Değiştirilen idrar rengi daha koyu.
Bu nedenle, özellikle sıcak havalarda düzenli olarak büyük miktarda suya ulaşmalıyız. Su için özel talep, diğerlerinin yanı sıra birçok faktöre bağlıdır. Yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite, yükseklik, vücut ağırlığı ve ortam sıcaklığı.
Genelleme, olduğu varsayılmaktadır Erkekler en az 2,5 litre su ve kadınlara günde yaklaşık 2 litre su almalıdır. Bu aynı zamanda katı gıdalardan gelen çorbalar ve su içerir.
Bununla birlikte, yaz aylarında, her kilo vücut ağırlığı için minimum su miktarı 30 mL’dir. Diğer taraftan en sıcak, Günler, 3 litre su içmeliyiz. Sıvının yaklaşık 15 santigrat derece olması en iyisidir, çünkü bu sıcaklıktaki su en iyi emilir. Sıcak havalarda termal şoka neden olabilecek buz suyu içmekten kaçının.
Ayrıca, bahsettiğimiz gibi, dehidrasyona çok daha fazla maruz kalan yaşlılarda biraz farklı olduğunu da hatırlamalıyız. Daha sonra su talebi biraz daha kesin olarak belirlenmelidir. İlk 10 kg vücut ağırlığı için 100 mL, 10 kg için 50 ml ve her biri vücut ağırlığının kalan ağırlığı için 15 mL olduğu varsayılmaktadır.
Sıcak günlerde, vücudumuzu sadece çok fazla su içmekle kalmayıp destekleyebiliriz. Ayrıca, terleme sırasında kaybettiğimiz elektrolitleri desteklemeye değer. İzotonik içecekler veya eklenen ev yapımı karışımlar işe yarayacaktır limon ve bal, bu da sodyum, potasyum ve magnezyum dengesinin korunmasına yardımcı olur.
Yüksek su içeriğine sahip meyve ve sebzelere de ulaşabiliriz, örneğin Çilek, karpuz, salatalık veya portakal. Ayrıca kolayca sindirilebilir bir diyetle ilgilenelim ve yağlı, ağır yemeklerden kaçınalım.