Her birimizin atıkları ayırması gerektiği tartışmaya tabi değildir. Bununla birlikte, bazen, belirli bir öğeye hangi çöp kabını atacağını bilmiyoruz. Bu da süresi dolmuş kozmetiklerde de geçerlidir. Zararsız gibi görünse de, uygunsuz bir şekilde atılmış gibi görünse de, çevreye zarar verebilirler. Bu yüzden onları nasıl ele alacağını bilmeye değer.
Ekolojik farkındalık artıyor, ancak yine de birçok insan yanlış atık yönetiminin etkilerinin ne kadar ciddi olabileceğini görmüyor. Ve bu süresi dolmuş kozmetikler yanlış çöp kabına atılan çevreye zarar veriyor.
Bu ürünlerden kimyasallar topraklara ve yeraltı suyuna nüfuz eder. Buna ek olarak, paraben ve silikon içeren kozmetikler uzun süre parçalanır ve fauna ve floraya ciddi şekilde zarar verir. Bu nedenle, yanlış kullanım nedeniyle ekosisteme ciddi hasara neden oluyoruz.
Bazıları süresi dolmuş kozmetik kalıntılarını bir lavaboya veya tuvalete döküyor. Bu çevreye kimyasal almanın en kolay yolu budur.
Yine de diğerleri ambalajı cam veya plastikle atar, bu da doğru değildir. Bu şekilde, geri dönüşüm hammaddeleri kirlenir.
Kalıntılarını ambalajdan ayırırsak, süresi dolmuş kozmetikleri cam kaplara veya metal ve plastiklere atabiliriz. O zaman “ikinci hayat” kazanma şansları var.
Ayrılırken önce ürün etiketlerini okumalıyız. Genellikle kullanım hakkında bilgi içerirler. Ancak, ambalajda böyle bir mesaj görmezsek, o zaman Çöp kutusuna süresi dolmuş kozmetik atıyoruz (siyah bir renge sahiptir).
Bu ayrım ilkesi, sona erme tarihinden sonra, aerosol, yani tıraş köpükleri veya deodorantlar için bile herhangi bir ürün için geçerlidir.